Bugün, uluslararası üne sahip ilk ve tek
Ermeni asıllı besteci, Aram Ilyich Khachaturian'ı (Haçaturyan) ziyaret edeceğiz. Tiflis’de doğan ve henüz on sekiz yaşındayken Moskova’ya yerleşen Khachaturian, sanatını Stalin’in dikkatli gözlerinin hapsinde icra
etmek zorunda kalmış bir besteci. Tıpkı Rus çağdaşları gibi... Onu dünyaya tanıtan, Spartaküs ve Gayane balelerinin müzikleri
içerisinden sıyrılan iki eseri olmuş. Bugün ‘Spartaküs ve Frigya’nın Adagio’su*’ ve Gayane Balesi’nden ‘Kılıç Dansı’ (Sabre Dance)
ile anılıyor olsa da, Khachaturian'ın bıraktığı müzikal miras bunlardan çok daha fazlası.
‘Ailemde söz dinlemez ve
gürültücü bir bebeğim var; Gayane Balesi’nden ‘Kılıç Dansı’... Samimi olarak
söylüyorum, bu kadar popüler olacağını ve diğer çalışmalarımı kenara iteceğini
bilseydim, onu hiç bestelememiş olmayı tercih ederdim. Yurt dışında bir yerlerde, ‘Bay
Kılıç Dansı’ olarak lanse ediliyor olmak beni bazen kızdırıyor.’
Notalara yolculuğumuzda ‘Kılıç Dansı’nı
dinlemeyeceğiz ancak ona kulak verirseniz eğer, tanıdık bulacağınıza eminim. Yeğenime dinlettiğimde, ‘bu Tom
ve Jerry’nin müziği değil mi’ diye sordu bana. Şaşırarak öğrendim ki, sayısız kullanımından biri de bahsi geçen meşhur çizgi film serisiymiş meğer. ‘Gayane Balesi’nden devam etmek
isterseniz, buradaki ‘Adagio’yu es geçmemenizi öneririm. Bugünün konusu olan adagio ise ‘Spartaküs Balesi’nden geliyor ve bizleri milattan önce 1. Yüzyıl Roma’sında geçen bir hikayenin içine çekiyor...
‘Romalı
konsüllerden Crassus, Trakya Kralı Spartaküs ve karısı Frigya'yı esir aldığı
fetih seferinden dönmüştür. Frigya'yı haremine katan Crassus, Spartaküs'ü gözleri
kapalı olarak gladyatörler arenasında bir dövüşe çıkarır. Karşısına koyduğu rakip Spartaküs’ün arkadaşıdır. Bilmeden arkadaşını öldüren Spartaküs bu duruma çok öfkelenir. Crassus'tan
kaçmayı başardığı gibi, diğer köleleri de özgürlüklerine kavuşturur. Spartaküs ve Frigya’nın saklandıkları yeri öğrenen Crassus, birliklerini oraya göndermekte gecikmez. Son nefesine
kadar mertçe savaşan Spartaküs ölür. Ve Frigya’nın sarsıcı ağıtı duyulur...’
Balenin 1930’lu yıllarda yazılmış olan senaryosu, dönemin bestecilerine ilginç gelmemiş olmalı ki, yirmi yıl boyunca beklemiştir, ta ki Khachaturian'ın dikkatine getirilinceye kadar. İtalya'ya giden ve hikayenin geçtiği tarihi yerlerde zaman geçiren bestecinin yarattığı müziklere rağmen, zayıf senaryo ve koreografiye sahip bale seyirciyi etkilememiştir. Başarılı bulunması için uzun yıllar geçmesi gerekecek, bu sırada senaryo revize edilecek ve yepyeni bir koreografi seçilecektir.
Bir aşk düeti olan 'Adagio' kadar olmasa da, ‘Spartaküs’ün Zaferi’ olarak bilinen ‘Dance of the Gaditanae’ de, bale süitinin* çarpıcı bölümlerinden biridir. Şimdi 'Adagio'yu dinleyecek ve karı kocanın esaretten kurtulup kavuştukları ana tanıklık edeceğiz. Sonrasında Eski Roma'yı terk edecek ve besteciyle ikinci kez, bu sefer bir maskeli baloda görüşeceğiz...
* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)
Bir aşk düeti olan 'Adagio' kadar olmasa da, ‘Spartaküs’ün Zaferi’ olarak bilinen ‘Dance of the Gaditanae’ de, bale süitinin* çarpıcı bölümlerinden biridir. Şimdi 'Adagio'yu dinleyecek ve karı kocanın esaretten kurtulup kavuştukları ana tanıklık edeceğiz. Sonrasında Eski Roma'yı terk edecek ve besteciyle ikinci kez, bu sefer bir maskeli baloda görüşeceğiz...
* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)