Bu Blogda Ara

27 Ekim 2013 Pazar

ADAGIO


Notalara yolculuğumuza, çok sevdiğim ve sıklıkla dinlediğim ‘Adagio’ ile başlıyorum. Adagio’nun bende yarattığı ilk duygu hüzündür çünkü bir şey yaşanmış, zaman akıp gitmiş ve o şey her neyse, sonlanmıştır. Bu, bir ömür bile olabilir. Ancak bu duygumu, bir kavrayış, doğrusu ve yanlışıyla, yaşanmışı ve yaşanmamışıyla bir kabulleniş ve bunların yarattığı hafiflik hissi takip eder. Adagio, içinde hayatın gizemini barındırır gibidir.

Eserin bizlere ulaşması da gizemlidir. 2. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında İtalyan müzik bilgini  Remo Giazotto,  Dresden’deki bir devlet kütüphanesini ziyaret eder. Savaş sırasında bombalanmış olan kütüphanenin koleksiyonu büyük ölçüde korunabilmiştir. Giazotto, burada bir el yazması bulur. İlk anda, bulduğunun bir kilise sonatı* olduğunu düşünür. Giazotto’nun kütüphanede bulduğu, İtalyan besteci Tomaso Albinoni tarafından 200 yıl kadar önce yazılmış bir eserin küçük bir bölümüdür sadece. Albinoni, Barok dönemin başarılı bestecilerinden biridir. Bulunan el yazması ise, eserin yavaş tempodaki 2. kısmına aittir ve adagio* olarak isimlendirilmesi de bununla ilintilidir.

Giazotto, eseri el yazması nota içinden çıkararak, org ve yaylı grubu içine katacak şekilde inşa eder. 1958 yılında telif hakkını alarak eseri yayınladığında, bestecisi olarak Albinoni’yi ilan ederken, kendi rolünü eseri uyarlayan kişi olarak tanımlar. Ancak sonrasında, açıklamasını değiştirecek ve eserin kendisi tarafından bestelenmiş olduğunu söyleyecektir.

Adagio, yayınlandıkdan itibaren ve zaman içerisindeki yolculuğunda büyük bir beğeni ve şöhrete kavuşur. Eser, TV programlarında, reklamlarda, filmlerde kullanıldığı gibi, farklı müzik türlerinin sanatçıları tarafından seslendirilerek popüler kültürün parçası haline gelir. Ancak klasikliğinden bir şey yitirmez.

Giazotto’nun hiç bir zaman ifşa etmediği el yazması, 1998 yılındaki ölümünün ardından da açığa çıkmamıştır. Ve ona, devlet kütüphanesinin kayıtlarında da rastlanmamıştır. Bu gizemli el yazması, Albinoni’nin, ölümünden yıllar sonra hatırlanmasını ve ölümsüzleşmesini sağlamış, telif hakkına sahip Giazotto’ya, servet kapısını açmıştır.

Bizlerin payına da, bu yalın ve güçlü eseri dinleyebilmek düşmüştür. Şimdi sizi Adagio ile baş başa bırakıyorum...


* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)

http://www.youtube.com/watch?v=EKix9kuFcJU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder