Roman kızı Candela’nın,
eski sevgilisinin kıskanç hayaletinden kurtulmasını hikaye eder ‘El Amor Brujo’. Manuel de Falla, 'büyülenen aşk' anlamını taşıyan eserine, ülkesinin motiflerini işlemiştir, öyle ki Güney İspanya'da son şeklini almış olan flamenkonun izleri eser boyunca takip edilebilir. Flamenko, gitar, acıklı ve tutkulu şarkılar, el vuruşları ve topukların yerde çıkardığı kışkırtıcı seslerle gerçekleşen dans ve bunların hepsi birdendir. Öğrenmek üzere çaba gösterdiğim bir dans olması itibariyle bende özel bir yeri vardır. Bana göre, bale
ve orkestra süiti* olarak bestelenen eserin en
çarpıcı parçası, ‘Ateş Dansı Ritüeli’ dir.
Manuel de Falla, duygu patlaması yaratan eserlerine tezat, suskun bir adamdır. Hiç evlenmemiş ve yaşantısını kızkardeşi
Maria del Carmen ile sürdürmüştür. Anne ve babasının ölümünden sonra, 20 yıl boyunca yaşayacağı Granada’ya taşınır. Burada, aralarında İspanyol şair
ve oyun yazarı Federico Garcia Lorca’nın da bulunduğu entellektüel bir arkadaş
grubu edinir, özellikle Lorca ile yakın bir dostluk kurar. İkilinin birbirleriyle
etkileşim içinde olduğu bir dönem, İspanya iç savaşının başlamasıyla kapanacaktır.
İç savaşın henüz ilk günlerinde General Franco’nun askerleri bir gece Lorca’yı tutuklayarak, sabahın alaca karanlığında kurşuna dizerler. Bedeninin, ‘gözyaşı kaynağı’ olarak bilinen su çukurunda bulunduğu rivayet edilir. Mezarının yeri bilinmez. Apolitik bir duruşa sahip Falla, henüz 38 yaşında olan genç arkadaşının ölümünü takiben, ülkesiyle bağlarını kopararak Arjantin’e yerleşecektir. Falla’nın, hayatının 7 yıllık dönemlerle şekillendiğine yönelik bir inancı vardır. Arjantin’e gidişinden 7 yıl sonra, 70 yaşındayken vefat eder.
Notalara yol alırken, bazen
bir film, resim, şiir veya romanla bazen de başka yaratıcılarla kesişiyor yolumuz. Kimi zaman da içsel bir
yolculuk başlıyor. Bu bir keşif nihayet ve rastlantılar onu ilginç kılıyor. Bugün olduğu gibi. Falla ile başlayıp, Lorca’ya
dokunduğuma göre, onun bir şiiriyle veda etmeli. ‘Anış'...
Ben ölünce,
gömün gitarımla
beni
kumların altına.
Ben ölünce,
portakallarla
naneler arasına.
Ben ölünce,
gömün
isterseniz
bir rüzgar gülüne.
Ölünce ben !
* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer
verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder