Bu Blogda Ara

15 Nisan 2014 Salı

JE CROIS ENTENDRE ENCORE


'Geçimlerini, Seylon Adası'nda inci avcılığı yaparak kazanan iki arkadaş, Nadir ve Zurga, geçmişte aynı kadına (Leila) aşık olmuşlar ancak dostluklarını koruyabilmek adına ondan vazgeçmişlerdir. Bir rahibe olan Leila ise, aşk ile kutsal görevi arasında sıkışmıştır. Yıllar sonra karşılaştıklarında, Nadir, Leila’ya sevgisini itiraf edecek, Zurga’nın tepkisini göğüslemek zorunda kalacaktır...' 

Leila'yı tekrar görmenin Nadir'de yarattığı duygular, 'je crois entendre encore'da ifade bulur. Arya* o kadar dokunaklıdır ki, sözlerini anlamamızı gerektirmez. İnci Avcıları Operası'nın klasik müzik repertuarındaki kalıcılığını, bu müthiş aryayla beraber, Zurga ve Nadir’in düeti sağlamıştır.


Eserin bestecisi, dört yaşına geldiğinde notaları okuyabilen, altısında piyano çalabilen ve dokuz yaşında Paris Konservatuar’ına kabul edilmiş, özel bir çocuktu. Biz, kendisiyle özdeşleşmiş  bir operayla, ‘Carmen’ ile tanırız onu. Henüz 25 yaşındayken bestelediği ‘İnci Avcıları’, Carmen’in gölgesinde kalmış olan, ilk operasıdır. 

Fransız besteci Georges Bizet'nin kişisel hayatına bakarsak, onun sevdiği kadına kavuşmasının iki yıllık bir mücadele gerektirdiğini ve 37 yıllık kısa ömrünün son 6 yılını Genevieve ile paylaştığını görürüz. 

Notalara yolculuğumuzda Georges Bizet’i bir kez de, İspanya’nın Sevilla’sında ziyaret edeceğiz...


* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)

http://www.youtube.com/watch?v=18Io-mYoPyE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder