Yıllar önce Viyana'ya gittiğimde, Şehir Parkı’nda gezintiye çıkmış, huzur bulduğum bu parkta, ‘Keman Çalan Johann Strauss II’ anıtının önünde fotoğraf çektirmiştim. Heykelin parkın içindeki konumu ve konusu hoşuma gitmişti. Müzisyen ve
besteci Johann Strauss II hakkında çok az bilgi sahibiydim. Misal, herşeyin bir
kemanla başladığını bilmiyordum...
Çocuklarının, kendisi gibi
müzisyen olmalarını istemeyen bir babanın oğlu olan Johann’ı bu yolda destekleyen,
ona ilk kemanını hediye ederek gizli gizli ders almasını sağlayan annesi olmuş.
Baba Strauss, başka bir kadın için evden ayrılınca, Johann müzik eğitimini
rahatça sürdürmüş anlaşılan. Strauss Ailesi’nin kodlarında notalar var kuşkusuz
zira gerek Avusturya gerekse diğer Avrupa şehirlerinde müzikle haşır neşir çok
sayıda Strauss’un izini sürmek mümkün. Johann’ın kardeşleri Josef ve Eduard da
aynı yolda ilerlemişler, ancak babasının şöhretini geride bırakan tek Strauss, Johann
olmuş. Bunun hikayesini, Baba Strauss’u ziyaret ettiğimizde anlatacağım...
1866 yılında Prusya ile savaştan
mağlup çıkan Avusturya’da moraller bozulunca, ülkeyi neşelendirecek ve ekonomik
çöküntünün gevşettiği bağlılığı güçlendirecek bir eser bestelemesi için görevlendirilmiş
Strauss II. Karl Isidor Beck’in şiirinden esinlenerek bestelediği eser, prömiyerde koro tarafından seslendirilmiş ancak pek de ilgi çekmemiş. Ne zaman
ki Strauss, eseri sözlerden kurtararak orkestra için adapte etmiş, işte o zaman
‘Mavi Tuna Vals’i almış başını gitmiş. Günümüzde Viyana Filarmoni Orkestra’sının
her yılbaşı konserinde seslendirdiği eser, Avusturya’nın ulusal marşı gibidir.
Peki, Tuna Nehri mavi
midir gerçekte? Değildir ve belki de hiçbir zaman olmamıştır. O sadece Strauss’un
Viyana’sında masmavi akar...
'Strauss’u olmayan Viyana, Tuna Nehri
olmayan Avusturya’ya benzer’
Hector Berlioz
Fransız Besteci
Notaları zor olan bir parça tşkler..
YanıtlaSil