Bir beste düşünün ki, barok dönemde, muhtemelen 1680 yıllarında yaratılıyor. Kendi döneminin tanınmış isimlerinden, 53 yıllık yaşamına 300’ün üzerinde eser sığdırmış bir besteci notalara döküyor onu. Zamanında nasıl tepkiler aldı, bestecinin 300 küsur eseri içerisinde onunla ilgili hisleri neydi, bilemiyoruz. Yüzyıllarca gizli kalıyor, 1920 yılında ortaya çıkıyor notaları. Seslendirilerek kayda geçirilmesi için 50 yıl daha geçmesi gerekiyor. 1980 yılına gelindiğinde, Robert Redford’a En İyi Yönetmen Akademi Ödülü'nü getiren ve En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Timothy Hutton) Akademi Ödüllerini de alan ‘Sıradan İnsanlar’ filminin tema müziği olarak kullanılıyor. Ne oluyorsa, işte bundan sonra oluyor. Filmin başarısının rüzgarıyla klasik müziğin en popüler eserlerinden biri haline gelen beste, çok sayıda filmde ve reklamlarda yıllarca kullanılıyor...
Bu eser, Alman besteci Johann Pachelbel’in Canon’undan başkası
değil. Canon’un, varlığı tamamen unutulmuşken, tarih içerisinde yol alarak bizlere
ulaşması heyecan verici. Bunu gerçekleştiren, tekrarlanan
melodisinin hipnotize edici gücü ve hayatlarımızda hep olduğu gibi, bir dizi rastlantı. Sonuç olarak eser, klasik müzik repertuarındaki sayısız beste içerisinden sıyrılarak patlamış ve günden güne yaşamlarımıza sızmıştır. Çağrıştırdığı pozitif duyguların da etkisi olsa gerek, özellikle ABD'de, nikah seremonilerine eşlik eden müzik haline gelmiştir.
2014’ü karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde, haftanın konusu olarak Canon’u seçmiş olmam bir tesadüf değil. Yaşantılarınıza anlam katacak başlangıçlar dileyerek, Canon'un umut aşılayan melodisiyle baş başa bırakıyorum sizleri.
2014’ü karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde, haftanın konusu olarak Canon’u seçmiş olmam bir tesadüf değil. Yaşantılarınıza anlam katacak başlangıçlar dileyerek, Canon'un umut aşılayan melodisiyle baş başa bırakıyorum sizleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder