Bu Blogda Ara

5 Mart 2014 Çarşamba

NESSUN DORMA


Geçtiğimiz günlerde ünlü tenor Andrea Bocelli, Ülker Sports Arena’da muhteşem bir konser verdi. Bu konserde kendisine Tekfen Filarmoni Orkestrası ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Korosu eşlik etti. Uzun yıllardır bu kadar etkisinde kaldığım ve bitmesini istemediğim bir müzik şölenine dahil olmamıştım. Bocelli ile düet yapan soprano Illara Dellabidia'nın ve bandaneon ustası Mario Stefano Pietrodarchi'nin performansları da büyüleyiciydi. (Bandaneon, minik bir akordeona benziyor, küp şeklinde bir çalgı). Elbette ‘Nessun Dorma’ bu blogda yer alacaktı ancak Bocelli’nin hem konserin ikinci yarısında hem de bisde söylediği bu meydan okuyan sarsıcı arya* bu haftaki yolculuğumuzun rotasını belirlemiş oldu. 

İtalyan besteci Giacomo Puccini’nin son operası* olan Turandot’da, Prens Calaf’ın söylediği aryadır ‘Nessun Dorma’. Aryanın bilinirliliği, 1990 yılında, İtalya Dünya Kupası’nın resmi şarkısı seçilmesiyle artmıştır. Luciano Pavarotti ve Andrea Bocelli gibi ünlü tenorlerin yorumlarıyla kısa zamanda kitlelerin beğenisini kazanmıştır. Operanın konusu, Antik Çin’de geçer.


'Prenses Turandot, sorduğu 3 bilmeceyi cevaplayacak bir prensle evleneceğini duyurur ancak başarılı olamayanların sonu ölüm olacaktır. Prens Calaf, adaylardan biridir ve soruların tamamını doğru cevaplar. Turandot, buna rağmen onunla evlenmeyi reddedince, Prens bir teklif yapar. Turandot, Prens’in ismini sabaha kadar öğrenebilirse, onu öldürebilecektir. Prenses, derhal hizmetindekileri görevlendirir.  Onlar da, Prens’in kölesi olan Liu’ya, ismi söylemesi için eziyet ederler. Liu, ölse de sevdiği adamın ismini açık etmeyeceğini söyleyerek intihar eder. Turandot, gerçek aşkın ne demek olduğunu anlamış olur.'

Puccini’nin operalarında tutkulu aşk, ihanet, intikam vardır. Besteci, kendi hayatında da, opera konusu olabilecek kuvvetli duygulara ve olaylara maruz kalmıştır. Evli bir kadın olan Elvira Gemignani ile ilişki yaşayan ve ondan bir çocuk sahibi olan Puccini, Elvira’nın eşinin vefatından sonra, onunla evlenir. Kıskançlık nöbetleriyle boğuşan Elvira, Puccini’nin Doria Manfredi adındaki bir hizmetkarla ilişkisi olduğunu düşünerek bunu ortalığa yayar. Bu olay, Doria'nın intihar etmesine sebep olur. Üstelik Elvira yanılmıştır. Suçlanarak, hüküm giyen Elvira, Puccini’nin Manfredi Ailesine yaptığı yardımla kurtulur ancak. 

Puccini, 1924 yılında vefat ettiğinde, Turandot operasının sonu henüz bestelenmemiştir. Eser, Franco Alfano tarafından tamamlanır. Orkestra şefi Toscanini, eserin 1926 yılındaki prömiyerinde, Puccini'nin bıraktığı noktada performansı bitirir... 

Şimdi Prens Calaf'a kulak verelim. ‘Kimse uyumasın’ (nessun dorma) diyerek başlıyor şarkısına ve devam ediyor...

Kimse uyumasın !
Sen bile Prenses,
soğuk odanda aşk ve ümitle titreşen yıldızları seyret.
Ama sırrım benim, içimde gizli, ismimi kimse bilemeyecek.
Hayır, adımı dudaklarım seninkinin üzerindeyken söyleyeceğim,
gün ışıdığında.
Ve seni benim yapacak olan öpücüğüm sessizliği eritecek.

Koro:
İsmini kimse bilemeyecek.
Ve bu yüzden ölmek zorunda kalacağız, ölmek zorunda !

Ey gece, dağıl ! Yıldızlar inin !
Şafak vakti ben kazanacağım.


Kazanacağım, kazanacağım !


* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder