Bu Blogda Ara

26 Ağustos 2014 Salı

DÜĞÜN MARŞI


1858 yılında İngiltere Prensesi’nin düğününde kullanıldığında, enternasyonel bir kimlik kazanıp dünyadaki pek çok gelinle damada eşlik edeceğini kim tahmin edebilirdi ki? Alman bestecisi Felix Mendelssohn Bartholdy, onun sahne dışında çalındığına hiç şahit olamadı. Henüz on yedi yaşındaki Felix ve ablası Fanny, William Shakespeare'nin 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' oyununu okumuşlardı ve ondan öylesine etkilenmişlerdi ki, Felix oyunla aynı adı taşıyan bir uvertür* bestelemekte gecikmedi. Uvertürden on yedi yıl sonra, bu sefer Kral’ın talebiyle, sarayda sahnelenecek oyun için on iki parça daha yazdı. İşte bunlardan biri de oyunun kahramanları Oberon ve Titania'dan esinlenerek yarattığı ‘Düğün Marşı'ydı. Felix Mendelssohn’un sahne müziği olarak yazdığı bu parçalar bir süitte* toplandılar sonraları. ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası Süiti' işte böyle doğdu.

Felix Mendelssohn, çok nadir rastlanabilecek yeteneklerle dünyaya geldi. Şanslıydı, çünkü bunları geliştirebileceği bir ortamda büyüdü. Birden fazla enstrümanın virtüözü*, bugün anlaşıldığı şekilde ilk modern orkestra şefi, müzik tarihine hakim ve uluslararası üne sahip bir besteci, öğretmen ve yönetici, eş ve baba, gezgin, resim, şiir ve yabancı diller gibi ilgi duyduğu pek çok alanda başarılı biri oldu. Tüm bunları gerçekleştirmesi kolay olmadı elbet, bir noktada fiziksel olarak tükendi. Duygusal anlamda çöküşüne Fanny'nin gidişi sebep oldu... Hepsini otuz sekiz yıllık kısacık bir ömre sığdırmışlığı, bugün baktığım yerden inanılmaz gözüküyor bana. Onun yaşadığı zamanları düşünüyorum sonra...

Berlin’deki baba evinin içinde buluyorum kendimi. Şehirdeki kültürel faaliyeti destekleyen, evlerini müziğin ve entellektüel düşüncenin odağı haline getiren anne ve babasıyla karşılaşıyorum. Müzisyenler, besteciler ve filozoflardan oluşan ünlü konuklarını evin büyük salonuna davet ediyorlar. Ailenin ayarladığı orkestra, salonda yerini almış bile. Onların hemen önünde Felix ve Fanny piyanonun başında oturuyorlar. Felix’in küçüğü Paul viyolonselini kavrıyor. Ve muhteşem bir müzik sessizliği bölüyor. Küçük kız kardeşi Rebecca’nın hoş sesi duyuluyor sonra. Duygulu bir şarkı söylüyor... 

Bir pazar sabahı ritüeli haline gelmiş müzikli toplantı devam ederken, oradan ayrılıyorum. Felix ve Fanny ile vedalaşmama gerek yok, yine buluşacağız biliyorum...



* Anlamlarına, Klasik Müzik Terimleri sayfasında yer verilmiştir. (Arşiv: Ekim 2013)

1 yorum:

  1. Süper o anın içinde gi bi hissettim kendimi. Çok güzel kaleme alınmis keyifle okudum. Ellerine sağlık

    YanıtlaSil